İSİKLAR
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

İSİKLAR

SINDIRGI İSİKLAR KOYU
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 IŞIKLAR KÖYÜ TANITIM 2

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin



Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 17/10/09

IŞIKLAR KÖYÜ TANITIM 2 Empty
MesajKonu: IŞIKLAR KÖYÜ TANITIM 2   IŞIKLAR KÖYÜ TANITIM 2 Icon_minitimeSalı Ara. 29, 2009 7:52 pm

Arrow Karasi Beyliği
On dördüncü asrın başlarında, Balıkesir ve Çanakkale taraflarında kurulmuş Türk beyliği. Bu aile soy itibariyle, 11. yüzyılın ikinci yarısından sonra, Orta Anadolu’da bir devlet kurmuş olan Melik Danişmend Gâzi'ye dayanır. Türkiye Selçukluları, Danişmendliler'in 1175 yılında Sivas, 1178’de Malatya koluna son vererek, bu devleti ortadan kaldırdı. Sonra Danişmendli ailesi mensupları, Selçukluların hizmetine girerek, Bizans hudutlarında uç beyi olarak vazife aldılar.
Karasi Beyliği; Balıkesir, Aydıncık, Bergama, Edremid, Ayazmend, Bigadiç, Başkelenbe, Ezine ve Eski Truva’ya hâkim oldu. Karasi Bey, 1384’te Türk fütûhatına karşı, Bizanslılara yardıma gelen Katalanlıları, Erdek’te bozguna uğratarak, geri çekilmeye mecbur bıraktı. Moğollar önünden kaçan Saru Saltuk Türklerini, kendi beyliği arazisinde yerleştirmek suretiyle, bölgedeki Türk nüfusunun artmasına gayret etti.

Kalem Bey ile oğlu Karasi Beyin, hangi tarihte vefat ettikleri belli değildir. Fakat, bazı kayıtlardan Karasi Beyin 1328’den evvel vefat ettiği anlaşılmaktadır. Karasi Beyden sonra, beyliğin büyük kısmı ile merkez Balıkesir’e, oğlu Demirhan hâkim oldu. Güneydeki Bergama ve havâlisi ise, kardeşi Yahşıhan’ın idaresindeydi. Karasi Beyin üçüncü oğlu Dursun Bey ise, Osmanlı Hükümdarı Orhan Gâzi'nin yanına sığındı. Yahşı Bey, Bizanslılara karşı 1341 ve 1342 yıllarında, iki defa, donanma ile Gelibolu Yarımadasına asker çıkardıysa da muvaffak olamadı. Bizans hükümdarı Kantakuzen ile anlaşma imzalayıp, geri çekildi. Yahşıhan, 1345’ten önce vefat etti. Osmanlılar'a iltica eden Dursun Bey, kardeşi Demirhan’a karşı Orhan Beyden yardım istedi. 1345 yılında, Orhan Bey ile beraber Balıkesir üzerine yürüdüler. Demirhan, Bergama’ya kaçtı. Kardeşiyle anlaşmak üzere Bergama önüne gelen Dursun Bey, kaleden atılan bir okla vurularak öldürüldü. Bu durumdan son derece üzüntü duyan Orhan Gâzi, Balıkesir ve çevresini Osmanlı ülkesine katarak, Bergama’yı kuşattı. Demirhan, müdafaayı bırakıp teslim oldu. Bergama’yı Osmanlı sınırları içine alan Orhan Gâzi, Demirhan’ı affederek Bursa’ya yerleştirdi. Bursa’da iki sene kadar yaşayan Demirhan Bey, 1347 yılında vefat etti.

Karasi Beyliğinin, Demirhan’a ait kısmının Osmanlılara geçmesi üzerine, tecrübeli Karasi ümerasından Hacı İlbeyi, Evrenos Gâzi, Ece Halil ve Gâzi Fâzıl Bey, Osmanlı Devleti hizmetine geçtiler. Bu beyler, Osmanlı Beyliğinin Rumeli’de yayılmasında büyük gayret sarf ettiler.

Diğer taraftan, Yahşi Beyin vefatı ile Truva taraflarına, Süleyman Bey hâkim oldu. Süleyman Beyin, Yahşı Han ve Demirhan’dan hangisinin oğlu olduğu bilinmemektedir. Bizans tahtı için mücadele eden Kantakuzen, düşmanlarına karşı düştüğü zor durumdan, Süleyman Beyin 1343’te gönderdiği kuvvetler sayesinde kurtulabildi. Yine, 1345 yılında Kantakuzen’e yardıma giden Aydınoğlu Umur Bey'in yanında Süleyman Bey de vardı ve Rumeli sahiline Karasioğulları gemileri ile geçildi.

Süleyman Beyin, Truva ve Çanakkale yöresindeki hâkimiyeti, 1360 yılına kadar devam etti. Ancak, 1361 yılında Osmanlı tahtına geçen Birinci Murad Han, Karasioğullarına ait bu sahil bölgesini zaptetmek suretiyle, beyliğe son verdi.


Arrow Karesi Beyliği'nin toprakları

Bugünkü Balıkesir Vilayetinin tamamı (Marmara Adaları hariç);
1.Balıkesir
2.Dursunbey
3.Edremit
4.Susurluk
5.Burhaniye
6.Ayvalık
7.Gömeç
8.Gönen
9.Sındırgı
10.Savaştepe
11.Bigadiç
12.Kepsut
13.İvrindi
14.Manyas
15.Gönen
16.Bandırma
17.Erdek
18.Havran
Bugünkü Çanakkale Vilayeti (Biga, Bozcaada ve Gökçeada hariç)
19.Ezine
20.Ayvacık
21.Bayramiç
22.Çan
23.Yenice
24.Çanakkale
Bugünkü İzmir Vilayetinden;
25.Bergama
26.Kınık
27.Dikili
Bugünkü Manisa Vilayetinden;
28.Soma
29.Akhisar
30.Kırkağaç
31.Demirci
32.Gördes


Arrow Arrow Danişmendliler (Danişmendoğulları)

1071-1178 yılları arasında Sivas, Malatya, Kayseri, Tokat, Amasya ve civarında hüküm süren bir Türkmen hanedanı.
Danişmendliler beyliğinin kurucusu Gümüştekin Danişmend Ahmed Gâzi, âlim ve faziletli bir zâttı. Bir rivayete göre Kutalmışoğlu Süleyman Şah'ın dayısıydı.
1063 yılından itibaren Sultan Alparslan’ın hizmetine giren Danişmend; ilmi, cesareti ve yiğitliğiyle onun dikkatini çekmiş ve en güvenilir emirleri arasında yer almıştır. Malazgirt Savaşı'na da katılan Danişmend Ahmed Gâzi, zaferin kazanılmasında önemli rol oynadı. Sultan Alparslan, savaşa katılan emirlerinden, Anadolu’da fetihlerde bulunmalarını istemiş ve fethedecekleri yerlerin kendilerine ıktâ edileceğini bildirmişti. Zaferi müteâkip, fetihlere girişen beyler, Anadolu’nun muhtelif şehirlerini zaptederek, buralarda kendi adlarıyla anılan beylikler kurmuşlardı. Danişmend Ahmed Gâzi de, zaferden sonra Bizanslılardan Sivas’ı aldı ve Danişmendli Hanedânını kurdu (1071).
Sivas’ı bir üs olarak kullanan Danişmend Gâzi; Çavuldur, Turasan, Kara Doğan, Osmancık, İltekin ve Karatekin adlı emirleriyle Amasya, Tokat, Niksar, Kayseri, Zamantı, Develi ve Çorum’u fethederek, beyliğine kattı. Danişmend Ahmed Gâzi, daha çok Haçlılar ve Rumlara karşı yaptığı mücadeleleriyle meşhur oldu. 1097 yılında İznik’i kuşatan ve zapteden Haçlılara karşı, Sultan Birinci Kılıç Arslan'la birlikte, Eskişehir’de, büyük bir meydan muharebesine girdi. Binlerce Haçlı askerinin ölümüyle neticelenen savaşta, Kılıç Arslan ve Danişmend Gâzi, düşman kuvvetlerinin çokluğunu düşünerek geri çekildiler. Bundan sonra, vur-kaç taktiğini kullanan Türkler, Antakya’ya ulaşıncaya kadar, Haçlıların büyük bölümünü yok ettiler. Danişmend Ahmed Gâzi, 1098 senesinde büyük bir orduyla Sivas’tan Malatya üzerine yürüdü ve şehri kuşattı. Üç yıl devam eden kuşatma sonunda Danişmend Gâzi’ye mukavemet edemeyeceğini anlayan Gabriel, Antakya Prensi Bohemond’dan yardım istedi. Karşılığında da, Malatya’yı ve güzelliğiyle meşhur kızı Morfia’yı vermeyi teklif etti.
Bunu fırsat bilen Bohemond, pek çok Haçlı reisini ve bir kısım Ermeni prenslerini toplayıp, Malatya’ya hareket etti. Haçlıların topraklarına gelişlerini önce memnuniyetle karşılayan Ermeniler, zulümlerini görünce endişeye düştüler ve durumu Danişmend Ahmed Gâzî’ye haber verdiler. Bohemond kuvvetleri, Malatya’yı Aksu Vadisinden ayıran dağlık bölgeye girdiğinde, pusuda beklemekte olan Danişmend Gâzî’nin askerlerince kuşatıldı, çok kısa süren çetin bir savaştan sonra, Haçlı ordusu imha edilirken, Müslümanlara zulümleriyle meşhur olan Bohemond ve ileri gelen adamları esir alındı.
Danişmendlilerin, Haçlılara karşı kazandıkları bu muhteşem zafer, bütün Müslümanları çok sevindirdi. Bohemond gibi bir kontun, Müslüman Türkler tarafından esir edilmesi ise, Haçlıları derin bir üzüntüye soktu. Ayrıca, Danişmendlilerin şöhretini arttırdı. Gümüştekin Danişmend, 1100 senesinde kazandığı bu zaferden sonra, Sivas’a döndü.
Gümüştekin Ahmed Gâzî, bundan sonra, Rumlar elinde bulunan Malatya üzerine yürüdü ve kısa bir süre içerisinde şehri fethetti (1101). Ahmed Gâzî, sıkıntı içindeki Malatya halkına, kendi ülkesinden buğday ile ziraat için, öküz ve diğer ihtiyaçları getirterek halka dağıttı. Önceleri zulüm altında inleyen Malatya halkı, bu davranışa memnun ve hayran kaldılar. Pek çoğu İslâmiyet'i kabul etti. Danişmend Gâzî, elinde esir bulunan Bohemond’u iki yüz altmış bin dinar karşılığı serbest bıraktı. Ancak bu hareketi, Kılıç Arslan’la arasını açtı. Maraş civârında yapılan savaşta mağlûp olan Danişmend Ahmed Gâzî, 1105 yılında vefat etti. Beyliğin başına, 1105’ten 1134 senesine kadar hüküm süren oğlu Emir Gâzi geçti. Danişmend Gâzi’nin vefatından istifade eden Birinci Kılıç Arslan, Malatya’yı ele geçirdi. Emir Gâzi, Rükneddin Mesud’un kızıyla evlenip damadı oldu. (Bir rivayette ise kayınpederi oldu.) Emîr Gâzi zamanında Danişmend ülkesi, Fırat ve Sakarya’ya kadar uzandı. Kısa zamanda Kastamonu’yu alıp, Bizans’ın eline geçen topraklarını kurtardı. Başarılarından dolayı Büyük Selçuklu Devleti sultanı Sencer’in ve Abbasî halifesinin takdirlerini kazandı. Abbasî halifesi, onun melikliğini bir fermanla tasdik edip, ayrıca dört siyah sancak, bir kös ve çeşitli hediyeler gönderdi. Bunları getiren elçiler, yanına ulaştıkları sırada, Emîr Gâzi ağır hastaydı.
Emîr Gâzinin vefatından sonra, 1134 yılında, yerine oğlu Mehmed, emir oldu ve 1146 senesine kadar saltanat sürdü. Melik Mehmed, fetih hareketlerinden geri kalmadı ve Finike’ye kadar uzandı. Bizanslıları yendi, Sivas’ı başşehir yaptı. Vefat edince, Kayseri’de bir medreseye defnedildi ve yerine büyük oğlu Zünnûn geçti. Ancak, kardeşi Sivas Emîri Yağıbasan, emirliğini tanımadı ve kendi melikliğini ilan etti. Duruma hakim olan Yağıbasan, 1146’dan 1164 senesine kadar hüküm sürdü. İstanbul’a sefere çıktı, fakat başarılı olamadı. Yağıbasan zamanı, beyliğin Selçuklularla münasebetlerinin en bozuk olduğu bir dönemdir. Yağıbasan, dışta Selçuklularla, içte de kardeşleriyle çarpıştı. Ağabeyi Zünnûn, Kayseri’yi; Yağıbasan da Malatya’yı ele geçirmişti. Selçuklularla münasebetlerini bozan ve Saltuklular'la da iyi geçinemeyen Yağıbasan, 1164 senesinde Kayseri’de vefat etti. Oldukça karışık bir dönem yaşayan Danişmendliler, yine de kültür faaliyetini devam ettirdiler. Sivas ve Niksar’da medreseler kurdular. Yaptıkları medreseler, tarihe ilk kubbeli medreseler olarak geçti.
Danişmendli Hükümdarı Yağıbasan’dan sonra, kardeşi İsmail, gençliğinin ilk yıllarında bir müddet emirlik yaptı. Bundan sonra Zünnûn tekrar melik oldu. 1175 senesinde Danişmendliler beyliği sona erdi. Toprakları İkinci Kılıç Arslan tarafından Selçuklu topraklarına katıldı. Danişmendlilerden bir kol, Malatya’da bir müddet daha hüküm sürdü. Fakat bunlar da, 1178 senesinde Selçuklu sultanı İkinci Kılıç Arslan tarafından, Selçuklu ülkesine katıldı. Böylece, Danişmendli Beyliği tarihe karışmış oldu. Ancak bu beylikten pek çok emir, Anadolu Selçuklularına itaat edip, onlar safında hizmete devam ettiler. Anadolu’da bir asra yakın hüküm süren Danişmendliler, büyük şehirlerde camiler, medreseler ve pek çok hayır eserleri yaptırmışlardır. Bu eserlerin zamanla tamirler sebebiyle hususiyeti değişmiştir. Yaptıkları eserler, plan itibariyle, 13. yüzyıl Anadolu mimarisi için dikkat çekicidir.
Kaynak: Genel Türk Tarihi

Kayseri’nin ilk fatihleri olan Danişmentliler, neredeyse Anadolu’yu boydan boya kaplayan bir Oğuz boylar birliğinin adı oldu. Durum böyle olunca Danişmentli hangi boydan geliyor sorusunun cevabı şu oldu: Neredeyse 24 Oğuz Boyunun 24’ünden geliyor oldu.


Arrow Arrow DANİŞMENDNAME:

Danişmendname’nin Konusu Özetle Şöyledir: Peygamber Efendimizin Hicretinden 360 Sene Sonra, Battal Gazinin Torunlarından Melik Ahmed Danişmend, Halifeden İzin Alarak, Birçok Beyle Birlikte Anadolu’da Fetihlere Başlar. Uzun Bir Zamandır Harab Olan Sivas’ı Mamur Hale Getirerek Buraya Yerleşir. Burada Mücahidleri İkiye Ayırır. Turasan İdaresindeki Mücahidler İstanbul Üzerine Giderler. Fakat Alemdağ Önlerinde Şehid Olurlar. Melik Ahmed Danişmend İse Sivas’tan Karadeniz’e Kadar Olan Bölgeyi Fethetmeyi Kararlaştırır. Artuhi İsminde Bir Hıristiyanın Müslüman Olmasına Vesile Olur Ve Onu Yanından Ayırmaz. Tokat, Zile, Amasya, Çorum Ve Niksar Bölgelerini Fethederek Halkı Müslüman Olmaya Davet Eder.
halkın Büyük Bir Kısmı İslamiyeti Seve Seve Kabul Eder. Ancak Bir Müddet Sonra Niksarlılar Dinden Çıkarak Bölgedeki Birçok Müslümanı Öldürürler. Danişmend Gazi, Niksar’ı Tekrar Alarak Canik’e Doğru Yola Çıkar. Fakat Yolda Pusuya Düşürülerek Şehid Edilir. Vasiyeti Üzerine Niksar Kalesi Karşısında Bir Yere Defnedilir.
danişmend Gazinin Şehid Edilmesinden Sonra Hıristiyanlar Kaybettikleri Yerleri Tekrar Alırlar. Danişmend Gazinin Oğlu Melik Gazi Bağdat’a Giderek Halifenin Huzuruna Çıkar. Babasının Fethettiği Yerleri Hıristiyanlardan Tekrar Alır. Niksar’a Babasının Mezarının Üzerine Bir Türbe Yaptırır. Melik Gazinin Fetihlerini Anadolu Selçukluları Hakimiyetine Bağlayan Destanda Olaylar Birbiri Arkasına Devam Ettirilerek Anlatılır.
battalname’nin Bir Devamı Olarak Kabul Edilen Bu Eserde Münacaatlar, Allah’a Sığınıp Yardım Dilekleri, Hızır Aleyhisselamın Görünüp Yaraları İyileştirmesi, Bazı Hıristiyanların Rüyalarında Peygamber Efendimizi Görerek Müslüman Olmaları, Kimi Hıristiyan Kızlarının Mücahidlerle Evlenmeleri Gibi Dini Motifler Yanında Tarihi Ve Efsanevi Unsurlar Da Çoktur. Eserin Son Bölümü Bir Sonsözden İbarettir. Yazar Burada Dünyanın Faniliğinden Bahsederken Dini Ve Ahlaki Nasihatler Verir. Danişmendname’de Tarihi, Masallaştıran Ve Pek Çok Vak’a İçin Yanında Tarihe Işık Tutan Parçalar Da Vardır. Eserde Gazalara Kimlerin Hangi Sıra İle Katıldıkları Belirtilmekte, Özellikle Başı Açık, Yalın Ayak Harb Eden Dervişlerin Küffar İle Yapılacak Gazaya Yürüyüşleri Hakkında Bilgi Verilmektedir.
danişmendname’nin Kahramanı Olan Melik Danişmend Gazi, Battal Gaziye Benzeyen Bir Kişi Olup, Bilgili, Dindar Ve Usta Bir Kumandandır. Bir Kılıç Darbesiyle, Düşman Askerinin Başını Ve Vücudunu Oturduğu Atın Eğer Kayışına Kadar İkiye Böler. Muharebe Esnasında Attığı Naralarla Koca Bir Orduyu Dağıtır.
halk Şairleri Tarafından Bu Tür Eserlerin Nazmında Çok Kullanılan “mefailün Mefailün Faulün” Vezninde Ve O Devir Halkının Kolay Anlayabileceği Dille Söylemiş Ve Yazılmış Olan Danişmendname, Tarihçiler İçin Kaynak Eserlerden Sayılmıştır. Osmanlı Tarihçileri Devirlerinin Tarih Zevkine Uygun Buldukları Bu Eserden Bir Tarih Kaynağı Olarak Faydalandılar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://isiklar.hareketforum.net
 
IŞIKLAR KÖYÜ TANITIM 2
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» IŞIKLAR KÖYÜ TANITIM 1
» IŞIKLAR KÖYÜ
» IŞIKLAR KÖYÜ
» IŞIKLAR NOSTALJİ

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
İSİKLAR :: IŞIKLAR KÖYÜ TANITIM-
Buraya geçin: